film-incelemesi-korku-ve-suskunluu-yenmek

Yeniden Canlanan Barda: Korku ve Suskunluğu Yenmek

Barda filmi, 17 yıl önce Serdar Akar imzasıyla sinemaseverlerle buluştuğunda geniş bir tartışma yaratmıştı. Akar’ın şiddet sahnelerini cesurca göstermesi eleştirilere neden olmuş olsa da, film izleyicilerinde derin etkiler bıraktı. Yönetmen, Ankara’da gerçekleşen bir olaydan ilham alarak Barda’nın senaryosunu yazmış ve seyircileri gerçeğin çarpıcılığıyla yüzleştirmişti.

Kişisel bir anıyla başlamak gerekirse, 17 yıl önce üniversiteden mezun olmuş ve hayatın güvenli sularında yüzebilen bir genç olarak Barda’yı izlediğimde büyük bir şok yaşamıştım. Bir hafta boyunca dışarı çıkamamış, kendimi güvensiz hissetmiştim. Şiddetin gerçekliğiyle yüzleşmek o kadar kolay değildi. Şimdi ise, yıllar sonra, tek başıma dışarı çıkıp eve dönmekten korkar hale geldim. Şiddetin yaygınlaşması ve artması, bu ülkede her köşenin kana bulanmış olması beni dehşete düşürüyor. Bu nedenle, Sky Films ve Yakamoz International yapımcılığında, genç oyuncularla ve kadın bir yönetmenle tekrar hayat bulan Barda, değişen sosyoloji ve yeni Türkiye zenginlerinin nefretini beyazperdeye taşıyor.

Kadın Yönetmenin Cesareti: Korkmadan Yola Çıkmak

Hande Türkel, Barda’nın yeniden çekimine karar verildiğinde kadın bir yönetmen olarak projenin gereksiz olduğunu düşünmüş. Ancak yapımcıların 17 yıl sonra Türkiye’deki suç ve adalet sistemine olan değişimine dikkat çekmeleri, projeye olan inancını artırmış. Türkel, kadın olarak gece sokakta dolaşırken, taksiye binerken hissettiği korkuyu filmde izleyicilere aktarmak istemiş. Kadınların günlük hayatta yaşadığı korkuyu ve tedirginliği beyazperdeye taşıyan Türkel, başarıyla seyircileri etkilemeyi başarmış.

Şiddetin Estetiği: Yönetmenin Gözünden Sert Gerçeklik

Hande Türkel, Barda filminde şiddeti en sert şekilde yansıtmayı tercih etmiş. Şiddetin en kötü yüzünü seyircilere göstererek, onları korku ve rahatsızlıkla yüzleştirmeyi amaçlamış. Türkel’in sert ve etkileyici sahneleriyle, seyircilerin şiddetin gerçekçiliğiyle yüzleşmeleri ve bu konuda duyarlılık geliştirmeleri hedeflenmiş.

Empati ve İyilik: Oyuncuların Derin Yorumları

Barda filmi oyuncuları, filmde canlandırdıkları karakterlerle derin bir empati kurmuşlar. Melisa Berberoğlu, Nihal karakterini oynarken kadınların yaşadığı çaresizliği hissetmiş ve seslerini daha fazla duyurabilmek için cesurca rol almış. Cem Söküt, kötü karakteri canlandırırken, onun iç dünyasıyla empati kurmuş ve onun zihin dünyasını anlamaya çalışmış. Berkan Şal ise, kısa rolünün kendisine öğretici bir deneyim olduğunu ve oyunculukta farklı perspektifler geliştirdiğini belirtmiş. Oyuncuların filmdeki rolleriyle yaşadıkları deneyimler, izleyicilere derin düşüncelere ve duygulara yol açacak bir deneyim sunuyor.

Barda filmi, kadın yönetmenin cesurca ele aldığı şiddet konusunu sert ve etkileyici bir şekilde seyircilere aktarıyor. Oyuncuların derin empati ve anlam arayışı, filmi izleyen herkesin kendi iç dünyasında derin izler bırakacak. Empati, iyilik ve cesaretin ön planda olduğu Barda, seyircileri düşünmeye ve harekete geçmeye teşvik ediyor. Şiddetle yüzleşmek, onun gerçekliğini kabul etmek ve karşı koymak, Barda’nın izleyicilerine bıraktığı en büyük mesaj oluyor.