Özge Yağız, Haliç Üniversitesi Halkla İlişkiler İletişim Kulübü’nde düzenlenen ‘İletişim Zirvesi’nde plaket aldı. Bu ödül, genç oyuncunun yetenek ve emeğinin takdir edildiğinin bir kanıtı olarak karşımıza çıkıyor. Ancak, Yağız bu başarısını sadece profesyonelliğiyle değil, sette yaşadığı keyifli anılarla da pekiştiriyor.
Başarılı oyuncu, sette yaşadığı komik bir anıyı paylaşarak gülümsemeleri beraberinde getiriyor. İlk setinde annesi ve babasının, sanki bir düğün için yiyecekler getirdiğini belirtiyor. 3-4 tepsi baklava ve su böreğiyle gelmeleri, genç oyuncunun sete olan heyecanını ve ailesinin desteğini gösteriyor. Yağız, bu anıyı hatırlarken aile sevgisiyle dolu olduğunu belirtiyor.
Setteki deneyimlerine de değinen Yağız, sessizliği ve dinlemeyi tercih ettiğini dile getiriyor. Müzik bazen iyi gelse de, sessizliğin ve dinlemenin en güzel şey olduğunu vurguluyor. Bu durum, setteki profesyonelliğini ve odaklanmasını gösterirken aynı zamanda oyuncunun karakterini ve tercihlerini de yansıtıyor.
Özge Yağız’ın set anıları, sadece bir ödül kazanmış bir oyuncunun deneyimleri değil, aynı zamanda bir insanın duygularını ve hayata bakışını yansıtıyor. Bu anılar, genç yetenek ve setteki keyifli anılarıyla okuyucuları hem bilgilendiriyor hem de duygusal bir bağ kurmalarına olanak tanıyor.
Sonuç olarak, Özge Yağız’ın set anıları ve İletişim Zirvesi’nde aldığı ödül, genç oyuncunun profesyonelliğini ve insanı yönünü gözler önüne seriyor. Bu deneyimler, onun kariyerindeki başarılarına ek olarak, sette yaşadığı keyifli anılarla da zenginleşiyor. Yağız’ın hikayesi, hem ilham verici hem de duygusal bir yolculuk sunuyor okuyuculara.